Mahmut Gürer
Güney Amerika'nın yükselen değerleri arasında yer alan Arjantin'in Türkiye ile ilişkileri çok iyi bilinmese de ülke parlamentosunda kabul edilen 'Ermeni yasa tasarıları' nedeniyle yaklaşık 20 yıldır sıkıntılı dönemler yaşanıyor. Ülkenin Ankara Maslahatgüzarı Marcelo Appelhans, sıkıntının Türkiye'nin Güney Amerika'da çok uzun süredir bulunmamasından kaynaklandığını vurguluyor. Appelhans 'Arjantin'de çok aktif bir Ermeni toplumu var. Ancak Türk toplumu yok. Dolayısıyla çok uzun süre boyunca bu konunun sadece tek taraftan anlatılan şeklini duyduk' diyor.
Maslahatgüzar, bunun yanısıra, Arjantin parlamentosundan çıkan yasanın kendi ülkesinin basınında haber olarak bile yer bulmakta zorlandığını ifade etti.
Appelhans, Türkiye'ye ilk olarak 2003 yılında gelmiş. 7.5 yıl Türkiye'de görev yapan Arjantinli, geri döndükten sonra Anadolu hasretine 1.5 yıl dayanabilmiş, 2011'de Maslahatgüzar olarak geri dönmüş. İşte Appelhans'ın AKŞAM'a yaptığı özel açıklamalar:
- Türkiye'ye ilk kez göreviniz nedeniyle mi geldiniz?
2003 yılında ilk kez Türkiye'ye atanmıştım. Dolayısıyla bu ikinci seferim. İlki 2003 - 2011 yılları arasındaydı. Daha sonra Arjantin'de 1.5 yıl geçirip, tekrar Türkiye'ye döndüm.
- Türkiye'yi sevdiğinizi anlıyorum görev sürenizden..
Tabii ki Türkiye'ye ilk gelişimde de başka seçeneğim olmadığı için gelmedim. Türkiye'yi sevdiğim için geldim. O zaman da gelmek için çok uğraştım. Aslında 2001 yılında gelecektim, ancak dünya genelinde yaşanan mali kriz nedeniyle görevim 2003'e ertelendi. Daha sonra Türkiye'ye gelmek için ısrarcı oldum ve bu fırsatı yakaladım. Kendime göre Türkiye'de olmak için çok nedenim var. Ne yazık ki, Arjantin Türkiye'de, Türkiye de Arjantin'de çok iyi bilinmiyor. Burada olmak istememin nedeni profesyonel, kültürel, turistik, jeopolitik ve politik olarak Türkiye'nin çok ilginç bir ülke olması. Türkiye, Osmanlı imparatorluğu döneminden bu yana çok stratejik bir konumda. Kültürel ve tarihi olarak baktığımızda ise Ankara'daki Anadolu Medeniyetleri bile yeterli diye düşünüyorum.
- Uzun süredir buradasınız ama ilişkiler Ermeni sorunu nedeniyle gergin durumda. Sıkıntı çözülecek mi?
ERMENİ konusunu Arjantin halkından herhangi birine sorarsanız, aslında bu konuyu çok bilmediğini göreceksiniz. Eğer Arjantin'deyseniz, parlamentonun ne dediği ya da yaptığı konusunda çok da bilgi sahibi olmazsınız. Çünkü insanlar iç politika, ekonomi konularına daha fazla ağırlık veriyor. Belki bir kısmının bilgisi vardır ama onlara da kim yaptı, nerede yaptı, ne zaman yaptı diye sorsanız alacağınız yanıt 'bilmiyorum' olur.
- Madem bu kadar bilinmeyen bir konu, parlamento bu yasaları, tasarıları nasıl onayladı?
ARJANTİN'de çok aktif bir Ermeni toplumu var, aynı Fransa'daki gibi. Ancak Türk toplumu yok. Çok uzun süre boyunca bu konunun sadece tek taraftan anlatılan şeklini duyduk. Bir de Arjantin'de azınlık diye bir kavram yok. Çünkü ülkenin büyük bölümü Arjantin'e sonradan gelmiş; örneğin benim ailem Almanya kökenli. Ama hepimiz Arjantinliyiz. Ermeni toplumu da Arjantinli. Dolayısıyla, ülke nüfusunun bir grubu bize soykırım yapıldı diye sesini duyurmaya çalışıyor buna karşılık verecek Arjantinli bir Türk toplumu yok. Dolayısıyla bir şeyi çok tekrarlarsanız gerçek gibi karşılık görür. Bunu yapan sadece biz değiliz.
- Türkiye'nin size durumu yeterince anlatamadığı kanaatindesiniz öyleyse...
TÜRKİYE Güney Amerika'da çok uzun süreden beri yoktu. Kendini anlatmaktan uzaktı. Arjantin'de diktatörlük dönemi sona erdikten sonra büyük bir insan hakları hamlesi başladı ve devlet politikası haline geldi. Ermeni konusu da, insan haklarıyla doğrudan bağlantılı olarak ele alındı. Ülkedeki Ermeni kökenliler konuyu bu şekilde getirdi. Biz de Büyük Britanya ile bazı sorunlar yaşadık. Eğer Türk halkına bu sorunu sorarsanız, yüzde 95'inin konu hakkında fikri olmayacağını görüyorsunuz. İnsanlar Arjantin denince Maradona, Tango ya da Messi'yi düşünüyor. Ama Türkiye ile şu anda iyi ilişkilerimiz var ve geliştiriyoruz. Özellikle THY'nin doğrudan uçuş başlatması çok önemli. Ermenistan ile Türkiye'nin krizi aralarında çözmeleri durumunda, bunun Arjantin için de iyi olacağını düşünüyorum.
DİYARBAKIR'I GÖRMEK İSTİYORUM
- Büyük heyecanla gelmişsiniz. Hayal kırıklığına uğradığınız bir konu olmadı mı?
Türkiye ile ilgili söylenenler hiçbir zaman insanı hayal kırıklığına uğratmıyor. Bu nedenle, tüm beklentilerimin fazlasıyla karşılandığını söyleyebilirim. Türkiye'de 2002 yılından sonra yaşananlara şahit oldum. Eski ve yeni THY ile uçuş gerçekleştirdim. Ben Ankara'ya geldiğimde sadece 3 alışveriş merkezi vardı, şimdi sayamıyoruz. Hayal kırıklığı olarak nitelenir mi bilmiyorum ama, ilk gördüğüm manzara beni hayal kırıklığına uğratmıştı. Çünkü Ankara'daki eski havaalanına geldim. Türkiye gibi büyük bir ülkeye, NATO üyesi, batı değerlerini benimseyen bir ülkede Arjantin'deki küçük bir havalimanına benzer bir yer görmeyi beklemiyordum. Havaalanından ayrıldıktan sonra yol inanılmaz dardı ve çok çirkin evler vardı. Ancak yeni havalimanı ciddi derecede donanımlı ve iyi bir yapı. Yol da düzeldi. Aslında bu inanılmaz bir gelişme. Yani düşünsenize, sadece 9 yıl sonra Ankara'nın çehresi inanılmaz değişti. Sadece Ankara değil, Türkiye'nin bir çok yeri.
- Gezme fırsatı buldunuz mu?
Neredeyse her yeri. Yaklaşık 9 yıldır geziyorum. Sanırım gezmediğim yerleri söylesem daha mantıklı olur. Sümela Manastırı'na henüz gidemedim. Diyarbakır'ı da görmek istiyorum.