‘Rusya’ veya ‘Katar’ ‘Türkiye’ye dönüşebilir

Uluslararası Futbol Federasyonları Birliği (FIFA) üst düzey yöneticilerine yönelik soruşturma ve polis operasyonu, futbol camiasında 'bomba' etkisi yapmış durumda. ABD'nin, yani Federal Araştırma Bürosu FBI'ın talebi üzerine harekete geçen İsviçre polisi, Zürih'te üst düzey FIFA yetkililerinin kaldığı bir otele baskın düzenleyerek, yedi yetkiliyi tutukladı.

Gözaltına alınan yedi kişi, CONCACAF ve Karayip Adaları Futbol Federasyonu Başkanlığı görevlerini de yürüten FIFA Başkan Yardımcısı Jeffrey Webb, Uruguaylı, Güney Amerika Futbol Federasyonu (CONMEBOL) Başkanı Eugenio Figueredo, FIFA komite üyesi ve Brezilya Futbol Federasyonu Başkanı José Maria Marín, Kosta Rika Futbol Federasyonu Başkanı Eduardo Li, Venezuela Futbol Federasyonu Başkanı Rafael Esquivel ile Nikaragualı meslektaşı Julio Rocha'nın yanı sıra, FIFA'nın eski başkan yardımcılarından Jack Warner. Operasyon sonrası, İsviçre Başsavcılığı tarafından yapılan açıklamada “2018- 2022 FIFA Dünya Kupası kapsamında kara para akladığı ve suç teşkil edecek şekilde kötü yönettiği iddialarıyla bu kişiler hakkında soruşturma açılmıştır" denildi.

Yeni FİFA Başkanı Prens el-Hüseyin mi?

Biz, İsviçre Başsavcılığı'nın ifade ettiği iddiayı basitleştirelim; zanlılar, gelecek iki Dünya Kupası finallerinin düzenleneceği ülkenin seçimi konusunda rüşvet almakla suçlanıyor. FIFA Sözcüsü, ev sahibi ülkeler değişmeyecek dedi; ama, rüşvet kanıtlanır ise, itiraf gelir ise, hem Rusya hem de Katar dünya kupasına ev sahipliğini çatır çatır kaybedebilir. İşin kötüsü, dünya futbol endüstrisinde, bu rüşvet skandalı kanıtlanır ve suç mahkemelerce sabit bulunur ise, dünyanın önde gelen spor sponsorları futbola desteği kesebilirler ki, bu futbol endüstrisini fena halde bulabilir. Bu konuya, bir sonraki başlık altında yeniden döneceğim. İsviçre yargısının gelecek Dünya Kupası finallerinin Rusya ve Katar'a verilmesi sırasında yolsuzluk yapıldığı suçlamasıyla bir soruşturma başlattığını duyurmasının yanı sıra, ABD yargısı da, 9 futbol yöneticisi ile 5 medya ve promosyon sorumlusunun yolsuzlukla suçlandığını açıkladı.

Eğer, son dakikada bir iptal şoku olmaz ise, siz Yeni Şafak'ı okurken, FIFA'nın dün gerçekleştirdiği 65. Kongre de tamamlanmış ve yeni başkan seçilmiş olacak. Tabii, son gözaltı operasyonu başkanlık seçimini daha da anlamlı kıldı. Ben bu satırları kaleme alırken, başkanlık yarışı Sepp Blatter ile Ürdün Prensi Ali bin el-Hüseyin arasında geçecek gözüküyordu. Mevcut Başkan Blatter, kendi emri altında çalışan ve FIFA bünyesindeki üst düzey yöneticileri her an ve her zaman denetleyemeyeceğini belirtti ve yapılan açıklama ile Blatter'in halen adaylığının devam ettiği söylendi. Oysa, Avrupa bacağı olan UEFA, uzun süredir Blatter'in başkanlığından şikayetçi ve 2014 yılında gerçekleşen Brezilya Dünya Kupası münasebetiyle yapılan FIFA Kongresi'nde, UEFA'nın sert durumu gözlenmiş ve Blatter ile UEFA ve kimi Avrupa Federasyon başkan ve temsilcileri arasında restleşmeler, karşılıklı ağır ifadeler gözlenmişti.

Nitekim, skandal sonrası, Avrupa Futbol Federasyonları Birliği (UEFA), FIFA başkanlık seçimlerinin ertelenmesini istedi. UEFA Genel Sekreteri Gianni Infantino, UEFA İcra Kurulu üyelerinin bir araya geldiği Polonya'nın başkenti Varşova'daki toplantı sonrasında, UEFA'nın, FIFA'ya kırmızı kart gösterdiğini, bugün yaşananların, FIFA için tam bir fiyasko olduğunu ve futbolun imajını zedelediğini vurguladı. UEFA, yaşananlar karşısında derin üzüntü içinde ve şok geçirmiş durumda olduklarını belirtiyor. UEFA, açık ve net, yaşananların FIFA'nın kültüründe yolsuzluğun kök salmış olduğunu bir kez daha gösterdiğine işaret etmekte. Bu durumda, seçim dün yapılmış ve Prens el-Hüseyin eğer seçilmiş ve Blatter'i 6. kez seçilmesinden men etmeyi başarmış ise, el-Hüseyin'in üstleneceği başkanlık görevinde, Türkiye'nin ve Türkiye'nin mesajlarına göre hareket edecek ülkelerin yardımına hayli ihtiyacı olacak.

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYIN

Open all references in tabs: [1 - 3]

Leave a Reply