Çarşamba günü Hazine Müsteşarlığı küresel piyasalarda tek seferde en yüksek tutarlı borçlanmasını yaptı. Ve on sene vade, yüzde 5.75 faizle 2.5 milyar dolar borçlandı. Bu borçlanmaya 35 ülkeden 300 değişik yatırımcıdan arzın tam dört katı talep geldi. Ve satılan tahvillerin yüzde 66'sı ABD, yüzde 10'u İngiltere, yüzde 10'u Türkiye, yüzde12'si diğer ülke yatırımcılarınca alındı. Böylece Türkiye Hazinesi'ne küresel yatırımcının güven duyduğu açıkça anlaşıldı. O halde döviz fiyatı niye artıyor? Bildiğiniz gibi ABD borç tavanının 7 Şubat 2014'e kadar artması lazım geliyor. Aksi takdirde ABD Hazinesi kepenk kapatacak. Bu sebepten ötürü çarşamba günü ABD Hazine Bakanı Jack Lew, Temsilciler Meclisi sözcüsü John Boehner'e mektup yazarak 7 Şubat öncesi borç tavanının artırılmasını talep etti. Aksi takdirde, aylık 45 milyar dolarlık net nakit çıkışı olduğunu ve özellikle şubat ayında vergi iadeleri yapılacağından önceki Senenin aynı ayında 230 milyar dolar net nakit ödeme yapıldığı dikkate alınırsa, borç tavanı artırımı hemen yapılmadığında devletin temerrüde düşeceğini ifade etti.
Anlayacağınız ABD'nin borçlarıyla başı dertte. Küresel piyasalar yeni bir kriz yaşayabilir. İşte dövize talebin esas sebebi çözümlenemeyen bu borç tavanı oluyor. Türkiye ekonomisinde arıza yok. Problem olsa küresel yatırımcı niye Türkiye Hazine tahvilinden arzın dört katı talep etsin?
Süleyman Yaşar / Sabah (alakalı kısım)
Sabah gazetesinden Eda Işık'ın yaptığı habere göre Fed'in tahvil alımını azaltmasıyla milli paralarda başlayan salgın yayılıyor. Para birimi dolar karşısında en fazla eriyen ülke Arjantin oldu. Fed'e 17 Aralık operasyonu da ilave edilince TL, kayıp liginde ikinci sıraya çıktı
ABD Merkez Bankası'nın (FED) para politikalarını "sıkılaştırmaya" başlaması, büyüme hızı yavaşlayan gelişmekte olan ülkelerin para birimlerini vurdu. Bu ülkelerin, milli paraları dolar karşısında sürat ile değer kaybediyor. Yılbaşından beri en fazla değer kaybı yaşamını sürdüren para birimi Arjantin Pesosu oldu. İkinci sırada 17 Aralık'ta başlayan siyaseti itibarsızlaştırma operasyonunun da etkisindeki TL var.
ARJANTİN PESOSU İLK SIRADA
Gelişmekte olan ülke para birimleri arasında olumsuz ayrışan Arjantin Pesosu, evvelki gün yaklaşık olarak yüzde 3.03 değer kaybetti. Arjantin'de ekonomik göstergeler de kötüleşince para birimi yılbaşından beri yüzde 9.55 eridi. Arjantin pesosu, önceki bir senelik zaman içinde de yüzde 56.7 oranında değer kaybetti.
DOLAR /TL 2.3360'I GÖRDÜ
Türk Lirası, Arjantin Pesosu'ndan akabinde en fazla değer kaybeden ikinci para birimi oldu. Onu Güney Afrika Randı ve Rus Rublesi takip etti. TL'deki değer zararının son zamanda artmasının altında 17 Aralık'ta başlatılan siyasi operasyonun da etkisi var. TL'nin bir haftalık değer kaybı yüzde 5'e yaklaştı. Geçtiğimiz gün de dolar karışısında TL yüzde 3.03 eridi. Merkez Bankası'nın 3 milyar dolarlık doğrudan müdahalesi de dövizdeki yükselişi durduramadı. Dün de dolar sabah saatlerinde tekrardan rekorla güne start verdi. Merkez Bankası'nın da piyasaya müdahale etmemesinin etkisiyle Türk Lirası'ndaki kayıp hızlandı. Dolar/TL dün 2.3360'a kadar yükselerek yeni bir rekor kırdı. Sepet seviyesinde TL ise 2.7706'ya kadar yükselerek tarihi zirvesini deneme etti.
Yatırımcılar rubleden kaçıyor
Uzmanlar, son günlerde yatırımcıların Rusya ekonomisindeki büyümenin düşme beklentisi sebebiyle rubleden uzaklaştığına önem arz ediyor. Ruble dolar karşısında yılbaşından beri yüzde 4.62 değer kaybetti. Rusya'da doların bu sene 36 rubleye kadar çıkabileceği de belirtiliyor. Rusya Merkez Bankası, piyasaya düzenli dolar satışına son vererek "dalgalı kur" uygulamasına başlamıştı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin de evvelki gün bunun daha mantığa uygun bir politika olduğuna işaret etmişti.
Rupinin durumu zorlaşıyor
Gelişen ülkeler arasında para birimi dolar karşısında sürat ile değer kaybeden Hindistan'ın da zor durumda olduğu belirtiliyor. Rupiyi senelik yüzde 10'luk enflasyon ve muhteşem altın ve lüks tüketim ürünü talebi sebebiyle Hindistan halkının da değer kaybına uğrattığına dikkat çekiliyor. Hindistan, Endonezya ve Brezilya hükümetlerinin merkez bankalarının milli paralarının değer kaybını önlemeye yönelik girişimleri sürüyor.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan:
Piyasalardaki hareketliliği geçici görmemiz gerekiyor
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, piyasalardaki hareketliliğin geçici olarak görülmesi gerekmekde olduğunu ortaya koyarak, "Kısa vadeli hareketlere bakıp, sadece heyecanlanıp alışveriş yapmak kimseye fayda vermez. Böyle dönemlerde sükünet son derece önemlidir. Türkiye'nin uzun vadedeki başarısına, istikrarına güvenen kesinlikle karlı çıkar, uzun vadede pişman olmaz" diye belirtti. Dövizde son iki gündür görülmüş olan hareketlenmelerde, uluslararası piyasalardaki gelişmelerin bir hayli etkili olduğunu ifade eden Babacan, evvelki gün sadece Türkiye'de değil, Rusya, Latin Amerika ve pek fazla memlekette benzer hareketlerin görüldüğünü belirtti. Babacan uluslararası yatırımcıların bu zamanda Türkiye'den net manada çıkış yapmadıklarını kaydederek, fiyatlarda düşüş olduğunu, değer kayıpları yaşandığını fakat net manada Türkiye'den sermaye çıkışı bulunmadığı belirtti. Uluslararası fonların Türkiye'nin uzun vadesine güvenmesi sebebiyle çıkışın bulunmadığı ifade eden Babacan şu şekilde açıkladı: "Hazine'nin evvelki gün yapmış olduğu 2.5 milyar dolarlık eurobond ihalesine dünyanın her yerinden 4 katı talep geldi. Bu sayede Türkiye'ye nasıl bir itimadın olduğunu herkesin görmüş oldu."