Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, NTV’de Ahmed Arpat’ın sorularını yanıtladı.
1. Latin Amerika devletleri Müslüman dini liderler toplantısını icra ediyorsunuz. Brezilya, Arjantin, Meksika, Şili, Uruguay benzeri Latin Amerika ülkelerinden 75 İslam alimi din adamı burada. Neyi amaçlıyorsunuz bu buluşmayla?
"KUDÜS’TE MEYDANA GELEN HADİSELER DİN EKSENLİDİR"
Küreselleşmeyle ortak gerçekte dikkatlerden kaçan aşırı mühim bir sıkıntı yaşıyor tüm dünya. Bütün dünyada kültürler iç içe geçti, dinler birbirine komşu oldu, uzaklar yakın oldu. Bu değişik dinleri değişik kültürleri ortak yaşatma konusunda, dünyayı yöneten politika ve yetinme aciz kalmaya başladı. Dünyanın bir köşesinde meydana gelen problemler öteki köşesinde tıpkı biçimde yansımaya başladı. Bugünlerde İslam coğrafyasında meydana gelen hadiseler din eksenlidir, Kudüs’te İsrail’de meydana gelen hadiseler din eksenlidir.
MÜSLÜMAN AZINLIKLAR SORUNU
Papa’nın Türkiye’ye yapacağı ziyaretten tutun tüm bu din konusuna baktığınızda tüm din kurumları dünyanın gelecekte ortak hayata kültürü meselesi için daha iyi yoluna nasıl devam edebilmesi gerektiği üstünde baş yorduğunu görüyoruz. Böyle bir çağda Müslüman azınlıklar problemi dünyada aşırı mühim bir soru olmaya başladı ve olmaya devam edecek. Suriye’de meydana gelen bir cinayet İslam hesabına işlenen bir cinayet bir bakıyorsunuz Avrupa’da yaşayan 30 milyon Müslümanın hayatını etkiliyor.
"LATİN AMERİKA’DA 6-7 MİLYON MÜSLÜMAN VAR"
Bugüne kadar hiç haberdar olmadığımız, kendi dünyalarında unuttuğumuz Latin Amerika’daki 6-7 milyon Müslüman’ın hayatını menfi etkileyebiliyor. Böyle bulunduğu arasında azınlık şekilde yaşayan Müslümanlar İslam devletleri arasında kökünden dini kurumlarla işbirliği arayışı içine girdiler. Doğrusu bu dünya ile bizim hiç bir irtibatımız yoktu. Sadece Haiti depreminden sonra diyanet işleri başkanlığının götürdüğü yardımlarla Haiti sonra Küba sonra o dünyadan bizden Ramazan ayında din görevlisi istemeye başladılar. Vietnam’dan Brezilya’ya, Arjantin’den Şili’ye, Bolivya’dan Surinam’a kadar hiç bugüne kadar irtibatımız olmayan Müslüman kardeşlerimiz bizden katkı istediler. Hem din hizmetleri meselesi için hem din eğitimi meselesi için katkı istediler. İstanbul’da bir yıl önceden planlamaya başladık ve 1. Latin Amerika Müslüman Dini Liderler Zirvesi’ni gerçekleştirmek istedik. Bu coğrafyanın aşırı acıklı bir tarihsel var.
ENDÜLÜS’TEN SONRA MÜSLÜMANLAR BÜYÜK KATLİAMA UĞRADI
Önce bu Müslümanlar buraya nereden geldiler diye baktığımızda konuşmamda da bahsettim dört mahcubiyet yaşıyoruz Latin Amerika’da yaşayan Müslüman varlığına diye. Birincisi, Endülüs İslam Devleti yıkıldıktan sonra özellikle engisyon mahkemeleri ile karşı karşıya kalan Müslümanlar iri bir katliamla karşı karşıya kaldılar. İspanyolca bildikleri için ve derhal Atlas ötesinde de bu devletler bulunduğu için çoğu kendi ülkelerinde buralara göçtüler. Ama o süre ırak bir ara bulunduğu için Osmanlı vesaire bunlar nereye gittiler kendi kimliklerini nasıl yaşayacaklar diye ardına düşüş gösteren kimse olmadı. İkinci acıklı tarih, batının konolizasyon politikasından sonra, yani Afrika’dan köleleri götürüp öteki coğrafyalarda satmaya başladıktan sonra Afrika’dan Müslüman köleler bu topraklara götürüldü. Pek aşırı insan buraya göçmüş oldu.
LATİN AMERİKA’YA GÖÇENLERE ALTURKO DENİYOR
Üçüncüsü, Osmanlı pasaportuyla Osmanlı zamanında Osmanlı coğrafyasından Latin Amerika devletlerin göçen kişiler oldu. Onlara Alturko deniyor hala oralarda. Dördüncüsü de İsrail Filistin’i işgal ettikten sonra vatanları ellerinden tahsil edilen bu kişiler nasıl ki bu günlerde çevremizde öteki devletlere sığınmak için giden ve boğulma tehlikesi ile karşılaşana sığınmacı akınları görüyoruz o yıllarda da böyle sığınmacılar yurt aramışlar ve Brezilya’ya Arjantin’e Bolivya’ya sığınabilmişler. Dolayısıyla sima yıllar sonra bu şahısların temsilcileriyle ortak böyle bir toplantı yapmamızın aşırı mühim ve tarihsel bir adım olduğunu anlatım etmek isterim.