13 Mart, saat 19.06… Vatikan’daki Sistine Şapeli’nden yükselen ‘beyaz’ duman 1,2 milyarlık Katolik dünyasını sevince boğdu. Çok geçmeden Aziz Petrus Bazilikası’nın locasında beliren Fransız Kardinal Jean-Louis Latince “Habemus Papam” (Bir papamız var) diyerek gelişmeyi doğruladı. Papa XVI. Benediktus’un beklenmedik istifası üzerine 12 Mart’ta başlayan papa seçimi (Konklav) ikinci gün, beşinci turda tamamlandı. 5 kıta, 48 ayrı ülkeden gelen 115 kardinalin en az 70’inin oyunu alan Buenos Aires Kardinali Jorge Mario Bergoglio (76) Katolik dünyasının 266. papası oldu. 20.00 sularında Aziz Petrus Meydanı’nda toplanan 10 binlerce kişiye seslenen yeni papa tüm dünyaya ‘sevgi’ ve ‘barış’ temennisinde bulundu.
Papalığı süresince ‘I. Francis’ ismini kullanmayı tercih eden Kardinal Bergoglio, Arjantin doğumlu. Kilise içinde papalığa yükselen ilk Latin Amerikalı. Buenos Aires’te dünyaya geldi. Babası demiryolu işçisi, annesi ev hanımı. Dört kardeşi var. Kimya, felsefe ve edebiyat eğimi aldı. 1958’de Katolik Kilisesi’ne girdi. Başarısı, samimiyeti ve eğitimiyle hızla yükseldi; 1969’da papaz, 2001’de kardinal oldu. Basit, gösterişten uzak yaşam tarzı, halka yakın duruşuyla öne çıktı. Zenginlik ve şatafata düşen rahipleri ‘ikiyüzlülükle’ suçladı. Vatikan’ın sunduğu imkânları (konut, yüksek maaş vb.) elinin tersiyle itti. Kenar mahalledeki evinden kiliseye halk otobüsüyle gitti, basit yemeğini kendi pişirdi… Kilise’de son dönemde yaşanan maneviyat kaybının öze dönülerek frenlenebileceği fikrini savunuyordu. Bu duruşu 60’ı Avrupalı 115 kardinalin onu seçmesinde büyük rol oynadı. Kardinaller de çocuk istismarları, yolsuzluklar ve sırların sızdırılmasından ötürü mevzi kaybettiklerinin farkında. Arjantinli Bergoglio yaşayışı ve tarzıyla aranan papaydı. İlerleyen yaşına, 50 yıldır tek akciğerle yaşamasına bakmadan seçtiler.
Tarihî seçimin dünya kamuoyuna pek yansımayan bir yönü daha var. Papa I. Francis ile birlikte Katolik Kilisesi’nde 500 yıldır süren gizli bir mücadele de yeni bir aşamaya geçmiş oldu. I. Francis tabi olduğu Cizvit Cemaati’nin (İsa Cemaati) seçilmiş ilk papası oldu. Kilise’nin aradan geçen 5 asırda birkaç kez kökünü kazımak istediği, istifa eden Papa XVI. Benediktus’un haklarında raporlar yazarak Vatikan’dan silmek istediği Cizvitler artık iktidarda. Kilise’deki kokuşma, şatafat ve yozlaşmaya karşı içten içe, gizlice diş bileyen bu cemaat (tarikat diyen de var) en öndeki kardinallerini icranın başına taşıyarak büyük bir hamle yapmış oldu. 115 seçici kardinal içinde 7-8 Cizvit kardinal tek başlarına yapmadı bunu hâliyle… Vatikan da Cizvit Kardinal Bergoglio’yu göreve getirip, Kilise’de bir içe dönüş hareketi başlatmak istedi.
1534 yılında, Paris’te teoloji öğrencisi Aziz İgnatius Loyola’nın 7 arkadaşıyla birlikte kurduğu Cizvit hareketi özünde dört yemine dayanıyor: ‘Dünyada mal edinmeme, evlenmeme, Filistin’e hicret ve papaya mutlak itaat’… Kurulduğu dönemde Avrupa’daki bölünmüş papalıktan etkilenen Cizvitler Vatikan’da seçilen papa ile iktidarını ölmek pahasına savundular. Ancak aynı vefayı papalardan görmediler. Kongre kurup Vatikan içinde gizlice örgütlenmeleri sorun oldu. Dışlandılar, sürüldüler hatta hapse konuldular. 18. yüzyılda aşırı güçlendikleri gerekçesiyle bastırıldılar ama bir müddet sonra yeniden canlandılar. 33. ve son genel kongresini 1983’te yapan hareket yeraltına çekildi. Ancak Hz. İsa’yı misyonerlik yoluyla anlatmaktan geri durmadılar. Dünya çapında yaklaşık 19 bin üyeye ulaştılar. Dolayısıyla Bergoglio’nun papalığı Cizvitlerin iktidara dönüşü anlamına geliyor. Bir bakıma iki asır sonra alınan rövanş!
Papaların sadık askerleri Cizvitler neden 5 asırlık geleneklerini çiğneyip papalığa talip oldu?
Doktorasını ‘Vatikan’ üzerine University of London’da tamamlayan Doç. Dr. Ali Murat Yel, son seçimle kilise içinde büyük bir kırılmanın yaşandığını, Vatikan’ın Cizvit Papa I. Francis üzerinden öze dönüş yolu aradığını anlatıyor: “Kilise durumun farkında; cinsel istismarlar, şatafat ve yolsuzluklar… Şimdi böyle samimi bir Cizvit Papa ile temizlenmeye çalışılacak. Cizvitler diğer kültür ve dinlere daha saygılı. Bu açıdan Müslüman dünya ile aradaki buzları da eritecekler. Bu dönemde Cizvit Cemaati ile fakirlere sahip çıkmayı savunan ‘Kurtuluş Teolojisi’ yeniden dirilecek. Bence Papa I. Francis dönemi, hem Katolik Kilisesi hem de diğer dinler açısından pozitif olacak.”