Arjantinli Çift 4 Çocuklarıyla 16 Yıldır Dünyayı Geziyor

Arjantinli Zapp ailesi 2000'de 2 kişi olarak çıktıkları dünya seyahatine 16 yıldır devam etmektedir .Hatta 1928 model bir otomobil ve dünyanın çeşitli yerlerinde dünyaya iştirak eden 4 çocuklarıyla beraber .

BUGÜNE DEK 1500 HANEYE KONUK OLDULAR

Bugüne dek 1500 haneye konuk olan ailenin son durağı İstanbul oldu . Hayallerinin peşinde yola ilk koyulduklarında yalnızca 2 kişilermiş: Herman ve Candeleria. Sene 2000, amaçları de Arjantin'den Alaska'ya uzanmakmış. Bugün hayalleri de yolculukları da nüfusları da çok büyümüş vaziyette ve halen yollardalar. Trafikte dünyaya iştirak eden 4 çocuklarıyla şu anda altı şahsiyet bir aile olan , 1928 model bir arabayla o kıta senin bu kıta benim gezi eden Arjantinli Zapp ailesi, hayallerini ikişer haftalık senelik izinlere sığdırmaya personel çağdaş şehirlilerin düşlerinde dahi göremeyeceği bir hayat sürdürüyor.

SON DURAKLARI İSTANBUL OLDU

Zapp ailesi ocakta ayı içinde ilk kez İstanbul'a da hamle atmış. Gezi ve etkinlik kılavuzu 'www.bizevdeyokuz.com'un yaratıcıları, gezgin bir çift olan His ve Bilgehan, Zapp ailesini hem İstanbul ziyaretleri anında evlerde aynı zamanda yaptıkları söyleşiyle internet sitelerinde konuk etmişler.

PARA BİTİNCE NE YAPTILAR

Zapp ailesine doğan çocukların kimisi hastanede, kimisi ebeyle ama dördü de bu gezi anında gelmiş dünyaya. Söyleşiden öğrendiğimize yönelik Herman ve Candelaria yola çıkmadan öncesinde çat pat İngilizce konuşuyorlarmış. Yola çıktıklarında tasarıları yalnızca altı ay yolda olmak olan çiftin birikimi 4000 dolarmış. Altı ayın ardından halen Latin Amerika'dayken tüm paralarını bitirmişler, geriye dönmeye yetecek paraları yokmuş. Ama üzerinden 16 sene geçmiş olduğu takdirde halen yoldalar. Paraları ilk bittiğinde geriye dönmek için ücret elde etmek yerine , yola devam edebilmek için ücret kazanma kararı almışlar. Candelaria bir an önce resim yapıp satmaya başlamış. İlk gün satışlar iyi gidince, bir güven hissi gelmiş. Herman, "İnsanlar garip bir şekilde dünyanın üzerlerine yıkıldığını düşünüyor. Aslında nereye giderseniz gidin, siz dünyanın üzerine basıyorsunuz. Her süre bir yol bulunur. Nedeni Ise dünya fırsatlarla dolu bir yer. Bir yerde işe yaramayan bir formül, başka yerde yarayabilir. Bununla Beraber gezmek için tüm yolculuğa yetecek paranız olması gerekmiyor. Sizi önümüzdeki noktaya ulaştıracak olsun yeter." diye konuşuyor.

''HAYDİ HAYALLERİNİN PEŞİNE DÜŞ''

Şimdilerdeyse seyahatlerini yazdıkları; ''Haydi Hayallerinin Peşine Düş" dedikleri kitapları 'Spark Your Dream' ile finanse ediyorlar. " Gezi edebilmek için kitabımızı satıyoruz. Oradan kazandığımız bize yetiyor. Otellere, gemilere, uçaklara yetecek kadar ücret kazanmıyoruz ama insanlar bize evini açıyor. Şu ana kadar 1500 kişinin evinde kaldık. Aracı gemiyle yollamak istediğimizde firmaların yardımını talep ediyoruz . İnsanların hayallerine destek olmaya ne kadar hazır vaziyette olduklarına inanamayacaksınız." diyor Herman. Aile öncesinde Amerika kıtasını, sonra Asya ve Okyanusya'yı, sonra da Afrika'yı gezmiş. His ve Bilgehan'a konuk oldukları İstanbul ziyaretleri de Avrupa'ya ilk ayak basışlarıymış.

EVİMİZ, PARAMIZ YOK AMA ZENGİN HİSSEDİYORUZ

Herman iktisat okumayı yarım bırakmış. Söyleşide bir aşama fiber optik ağları ile ilgili bir şirketi olduğunu anlatıyor. Zooteknik mühendisi olan Candelaria ise ayrılmadan öncesinde Arjantin'in başkentinde yaşıyor ve babasının işyerinde onun asistanlığını yapıyormuş. Çiftin dünyayı gezmeye nasıl karar verdiklerinin yanıtını Candelaria veriyor: " Gezi etmek hep bir hayalim oldu . Yolculuğa başladıktan sonra ise dünyayı gezmek en büyük hayalim oldu . İlk adımı atmak çok zordu. Ama başladıktan sonra bunu daha öncesinde yapabileceğimizi fark ettik. İlk adımı atmaktan o kadar korkmuştuk ki hayalimizi 4 sene ötelemiştik. Biz başka fırsatlar aramıyorduk ya da bir şeyden kaçmıyorduk. İyi bir hayatımız vardı, iyi bir evlilik, iş, otomobil , iyi bir ev… Ama hayatımızda hep bir birşeyler eksikti. Bu bizim hayalimizdi." Herman ise "Belki büyük bir evimiz, çok paramız yok ama iyi bir hayatımız var. Biz kendimizi zengin hissediyoruz." diyor.

''NEREDEYSE DÜŞÜYORDUM''

Seyahatleri boyunca yaşadıkları en zorlu anı yine Candelaria anlatıyor: "Benim için en stresli an arabamızı Endonezya'dan iştirak eden bir gemiden indirdiğim andı. Ben Malezya tarafında aracı indirmek için bekliyordum. Çok stresliydim nedeni ise Herman yoktu ve hiç bilmediğim kalabalık bir limanda 4 küçük çocuk ile yalnızdım. Bu tip konularla hep Herman ilgilenir. Ama bu sefer aracı gemiye doldurmak için Endonezya'da kalmıştı. Limanda kimse İngilizce konuşmuyordu ve vinçle aracı indirirken hemen hemen düşürüyordum!"

''ÇOCUKLARINIZA BU DÜNYANIN GÜZELLİKLERİNİ GÖSTERMENİZ GEREKİYOR''

Candelaria, çocuklarla gezi konusunda ise şunları anlatıyor: "Eğer çocuğunuz varsa ne kadar inanılmaz bir yeryüzünde yaşadığımızı onlara göstermemiz gerekiyor. Çocuklarla her şeyin bir rengi var, çok şaşırtıcı heykel veya harabe takip ediyor olabilirsiniz. Küçük kertenkeleye dahi bakmanızı sağlıyorlar. En basit şeyleri fark ediyorsunuz. Eğer 10 gün içerisinde 15 yerde olmak zorundaysanız çocuklarla gezi etmek zor oluyor."

DOĞAYI ÇOK SEVİYOR

2002'de AMERIKA BIRLEŞIK DEVLETLERI'de dünyaya iştirak eden ailenin en büyük çocuğu Pampa, devamlı trafikte olmaya işaret eden en büyük zorluğun ne olduğunu sorusuna bakın nasıl yanıt veriyor: "Zorluk mu? Belki kaybolmam ya da benim sorumluluğum altında bir kardeşimi kaybetmek olabilir ama böyle bir şey hiç olmadı. Ama bir saniye, bir keresinde ben ve kardeşim nehirde kano ile gezerken kaybolduk nedeni ise yanlış yerden dönmüştük. Bir kere de şehirde kaybolmuştum. Çok korkutucuydu." Pampa'nın en büyük hayali ise, doğayı çok sevdiği için Greenpeace'te çalışmak.

ZAPP AİLESİNDEN KİM, NEREDE, NE SÜRE DOĞDU

Herman: Haziran 1968, ABD
Cande: Mayıs 1970, Buenos Aires, Arjantin
Pampa: Haziran 2002, ABD
Tehue: Mart 2005, Arjantin,
Paloma: Kasım 2007, Kanada
Wallaby: Mart 2009, Avustralya

1928 MODEL BİR ARABAYLA 60 ÜLKE

1928 model bir arabayla gezmek de yavaşlatıyor tabi: Genelde saatte 30-40 km bir hızla gidiyorlar. Eğer yol şartları iyiyse, yapabildikleri maksimum hız saatte 60km. Bir aceleleri de yok, nedeni ise yaşamı kaçırmıyorlar zaten. Arabanın 1928 model ve eski teknoloji olmasına bakmayın! Onun Ile Birlikte çöl de geçmişler, buzul da! Onları şuana kadar 60 ülkeye taşımış. Hatırı sayılır sayıda yolda kaldıkları da olmuş tabi. Yola çıktıklarında otomobil tamirinden de anlamıyorlarmış. Onu da İngilizce gibi denize düşerek öğrenmişler.

ONLARI KONUK EDEBİLİRSİNİZ

Sorduğunuzda, "Bu bizim başarımız değil. Her şey kişilerin katkısıyla olanaklı oldu ." diyorlar. Nedeni Ise gittikleri her yerde onları hiç tanımadan kapılarını açan insanlar var. Biz de onlardan biriyiz. İstanbul'a geldikleri ilk gün onlarla tanıştık. Tam Olarak kalacak yerleri yoktu. Dedik "Gelin, bizde kalın." İki haftaya yakın bizim konuğumuz oldular. Şu ana kadar 1500 evde uyumuşlar!

Open bundled references in tabs:

Leave a Reply