Arjantin sinemasında ‘ikinci yeni’ dönemi

Arjantin sinemasının tarihindeki ilk film Eugenio Py’nin Buenos Aires’teki ünlü Plaza de Mayo’da dalgalanan bayrağı çektiği kısa filmdir. Arjantin Bayrağı o gün bugündür beyazperdede dalgalanıyor. 54. Selanik Film Festivali bu bayrağı 21. yüzyılda devralan genç sinemacıların yedi filmiyle sunacak 1-10 Kasım günleri arasında. Arjantin sineması deyince bütün dünyada ilk önce cunta karşıtı filmler gelir. Birçoğu da başyapıt düzeyindedir kuşkusuz. Fernando Solanas’ın, Maria Luisa Bemberg’in, Luis Puenzo’nun, Carlos Sorin’in imzasını taşıyan filmler unutulmaz. Oysa Arjantin sineması otuzlu yıllarda altın çağını yaşamış büyük bir piyasaya da sahipti. Sonra yenileşme adımları, sansürle mücadele, Hollywood’un salonları işgali, siyasi çalkantılar ve darbeye paralel birçok önemli sinemacı yetişti ve onların filmleri kilometre taşı oldu. Cunta sonrasında da çok değerli siyasi filmler üretildi. Ülke kendini toparlarken elbette bir yeni Arjantin sineması olgusundan da söz edilmeye başlandı. Sinema okulları açıldı, festivaller dirildi, yayınlarının sayısı arttı. ‘KİMSESİZLER KUŞAĞI’NIN YÖNETMENLERİ Sergio Wolf’un 2006 yılında www.fipresci.org’da yayınlanan makalesinde kendilerini hiçbir geleneğe ve kökene bağlı görmeyen “Kimsesizler kuşağıyız” diyen yeni sinemacılar ortaya çıktı. Alejandro Agresti, Marco Bechis, Juan Jose Campanella, Lucrecia Martel, Pablo Trapero, Daniel Burman, Fabian Bielinsky, Lisandro Alonso, Martin Rejtman, Diego Lerman, Juan Villegas, Adrian Caetano doksanlı yıllarda dünyada en çok yankı uyandıran ‘yeni dalga’sını oluşturdu. Herbiri kendi yolunu çizerek, kendi tarzını yaratarak, farklı sinemalar yaptılar. Bütün dünyada tanınan ve beğenilen bir Arjantin arthouse sinemasını tesis ettiler. Benzer bir durumu Türkiye’de de yaşadık. Şimdi onların izinden giden 21. yüzyıl kuşağı geldi. Tarihiyle yüzleşmiş, siyasi yanlışlardan ders almayı sürdüren, ekonomisi dibe vurmuş ama yeniden ayağa kalkmış bir ülkenin bireyleri olarak artık insana ve ilişkilere odaklı bir sinema üretiyor; biçimde de yeni arayışlara yer veriyor. Cannes Film Festivali Eleştirmenlerin Haftası bölümünde Jüri Özel Ödülü kazanan Los Duenos/ Ev sahipleri ırk, cinsiyet ve sınıf ayrımını ironik bir dille ele alıyor. Tiyatro kökenli Agustin Toscano ve Ezequiel Radusky, Arjantin’in kuzeyinde Tucuman yerli bölgesinde bir yazlık çiftliğin çalışanlarının sahipleri yokken onların evinde yaşaması üzerinden gelişen olayları zengin göndermelerle anlatıyor. Barbara Sarasola-Day’in Deshora/ Araf adlı filmi de Kuzeybatı Arjantin’in dağlık bir bölgesinde bir çiftlikte geçiyor. Orta yaşlı ve çocuksuz çift Ernesto ve Helena’nın arasına, Helena’nın genç yaştaki kuzeni giriyor. İlişkilerin dengesi bozuluyor. Mekanın ve doğanın da önem kazandığı bu film Berlin Film Festivali Panorama bölümüne seçilmişti. Berlin’in Forum bölümünden La Paz, psikolojik sorunları olan ve hayata devam etme amacı kalmamış bir delikanlıya odaklı. Annesi ve Bolivyalı yerli hizmet karlarıyla yaşayan delikanlının orta sınıf hayatını ve bunalımını yansıtıyor La Paz. Berlinale 2011 Teddy Ödülü sahibi Marco Berger, üçüncü filmi Hawaii’de yine ‘örtülü bir romansı’ anlatıyor. Jazmin Lopez’in Leones ve Leonardo, Brzezicki’nin Noche/ Gece adlı filmleri genç arkadaş gruplarına odaklı, avangard tarzda çalışmalar. Leones’te ormanda zamana aldırmadan, amaçsız bir gezintiye çıkmış beş arkadaşı Gus Van Sant’in Gerry ve Elephant filmlerinin kameramanı Matias Mesa görüntüledi. Noche’de intihar eden arkadaşlarını anmak için bir evde toplanan arkadaş grubu, her yanda bulunan hoparlörlerden onun kayıtlarını dinliyor. Matias Pineiro’nun Viola’sı da ensemble kadronun çalışması. Shakespeare’in 12. Gece oyunundan esinlenen Viola, Buenos Aires’in bohem çevresinden genç aktrislerin buluşmasına odaklanıyor. Arjantin sinemasının artık ‘ikinci yeni’ dönemine girdiği ve biçem arayışlarına ağırlık verdiği Viola dışında hepsi 2013 yapımı olan bu seçkiden gözlemleniyor. Festivalin Balkan Survey bölümünde Türkiye’den de Reha Erdem’in Jin, Deniz A.Katıksız’ın Köksüz  ve Onur Ünlü’nün Sen Aytınlatırsın Geceyi filmleri ve kısa metrajlı Aydın Ketenağ’ın Ağıt ve Mümin Barış’ın Mavi Kilimlik de gösterilecek.   "


YASAL UYARI:Yayınlanan haberler, köşe yazıları, fotoğraflar, yazı dizileri ve her türlü eserin tüm hakları Konya Net Haber 'e aittir. Kaynak gösterilerek bile olsa eserin bütünü özel izin alınmadan kullanılamaz.

Leave a Reply