- 14 bin km uzaklıktaki bir adadan gelip, Arjantin’de bir adayı işgal etmek uluslararası kanunlar çerçevesinde doğru mu?
- Hayır değil. Çünkü Malvinas Adaları Arjantin’e 500 km ve şu an konuştuğumuz yer olan Londra’a ise 14 bin km uzaklıkta olmasının yanı sıra, 1965’te Birleşmiş Milletler (BM) tarafından alınan kararda, bu sömürge sorununun İngiltere ve Arjantin arasında diyalog ve müzakereler çercevesinde çözülmesini öngörmüştür.
1833’de Birleşik Krallık Malvinas Adalarını güç kullanarak işgal ettikten sonra, yani bu 180 yıldır süren bir anlaşmazlık. Fakat BM’nin vermiş olduğu karardan 50 yıl sonra ve ilk kararın ardından alınan diger 40 karardan da sonra, hala İngiltere inatçı tutumunu sürdürmekte ve Arjantin ile müzakere masasına oturmayı red etmektedir.
Bugün konuştuğumuz bir başka konu ise, bildigimiz gibi 1982’de adada süre gelen bir savaş vardı ve ada o sırada bizim ülkemizi yöneten, kendi rejimini güçlendirmek isteyen darbeci cunta tarafından İngiletere’ye iade edildi. Bizim inancımız bu savaşın hiç olmaması yönündedi. Savaştan sonraki dönemde, BM her iki ülkeye tekrardan müzakereleri başlatması için çagrıda bulundu. Fakat İngiltere hala bu doğrultuda adım atmamakta direniyor.
- Şu anki hükümetiniz, sadece Arjantin’deki değil de tüm Latin Amerika’daki halkları göz önünde bulunduran bir politika izliyor. Arjantin halkı İngiltere’nin, Falkland ve Malvinas adalarını işgaline karşı çıkıyor. Yani müzakere yanlısı değil. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
- Tabi ki, başkanımız Cristina Kirchner’in de dediği gibi bu sadece Arjantin’e ait ulusal bir sorun değil. Bu sorun bölgesel bir sorun. Çünkü bölge halklarının tümü yani adalarda işgalci bir gücün bulunmasından rahatsızlık duyuyor. Ayrıca bu bütün dünyayı da bağlayan bir meseledir. Bunuda, bizim Latin Amerika Konferansı bünyesinde yapmış olduğumuz diyalog çağrısına, İngiliz sendikalarının, İngiliz halkının ve diğer kurumların vermiş olduğu destekten görebilirsiniz. Çünkü diyalog olmadan yaşayamazsınız. Biz oturup konuşması gereken iki ülkeyiz ve bunu ısrarla red eden İngiliz hükümeti uluslararası kanunları ihlal ediyor.
- Emperyalist amaçlar, İngiltere’yi burdan alıp 14,000km uzağa götürebiliyor ve aslında benzer meseleler, Orta Doğu’da ve Türkiye gibi ülkelerde de yaşandığını söylemek mümkün. Bu sorunların emperyalist sistemden kaynaklandığını düşünüyor musunuz?
- Elbette, bunu söylemek mümkün. Emperyalism bir tarih hatasıdır ve bütün halkların katılımı ile karşı durulup sonlandırılması gerekmektedir.
- Latin Amerika’daki halkçı hükümetler hakkındaki görüşleriniz nelerdir? Çünkü bir çoğu emperyalizmin sonlandırılmasına inanıyor görünüyorlar.
- Evet, Latin Amerika ve Karahiplerden oluşan güçlü bir birligimiz var. Ortak hedeflerimiz olan, sosyal adaletin, politik ve ekonomik bağımsızlığın sağlanması için birlikte yürüttüğümüz mücadeleler var. Son on yıl içinde beraberliğin sağlanması, emperyalizmin sonlandırılması ve egemenliğimizi korumak adına ciddi bir yol aldık.
- Arjantin her zaman savunma yapan taraf olmuyor. Söz konusu futbol olunca, Maradona gibi futbolcularla İngiliz futbolunun da korkulu ruyasi oluyor.
- Evet bu konuda başarılıyız. Şimdi İngiltere’de futbol oynanyan 26 Arjantinli oyuncu var.
- Peki, Arjantin’de kaç tane İngiliz oyuncu var?
- Hiç yok. Ama bu politik sebeblerden dolayı değil. Bu bizim oyuncularımızın kabiliyet ve yeteneğine bağlı.
- Arjantin futbolda daha iyi. Fakat her fırsatta Arjantin’e karşı, özellikle medyanın ve proğram yapımcılarının rencide etme çalışması, Arjantin halkının oldukça tepkisini alıyor. Örneğin araba proğramı yapan Jeremy Clarkson’ın Falkland adasının işgal edildiği 1982 yılına gönderme yaparak, Arjantin’de yaptığı proğramda kullandığı arabasının özel plakasını H982 FKL yapması büyük tepkiler almıştı. Siz de bu tartışmaların içindeydiniz.
- Bunu BBC’ye sormak lazım. Nasıl olurda böyle bir proğramın yayınlanmasına izin verebiliyorlar bilmiyorum. Clarkson yaptığı proğramlarda, sadece Arjantin’in değil gittiği bütün ülkelerde bunu yapıyor. Mexica ve Hindistan gibi, hassasiyetlerini göz ardı ederek tuhaf durumları provoke ediyor.
Her şeye rağmen Arjantin halkı misafir perver ve saygılıdır. Ülkemizde toplam 200 bin İngiliz yaşıyor. Böyle sorunlar yaşanmadı. 150 yıl önce yerleştirilen Galliler var. Bu yıl 150. yıllarını beraber etkinliklerle kutlayacağız. Fakat Clarkson’ın ırkçı ve saldırgan tutumları Arjantinlileri kızdırdı. Bu tür provakasyonları izin vermemek lazım.